Dünyayı Değiştiren Bilim İnsanı: Sir Isaac Newton

Çalışmaları ile dünyayı değiştiren bilim insanının hayatı hakkında bilmediğimiz şeyler var!

Bir akşam elma ağaçlarının altında oturup düşüncelere dalmışken kafasına düşen elma sonucunda yer çekimini keşfeden bilim insanı kendisini şu şekilde tanımlıyor: “Dünyaya nasıl göründüğümü bilmiyorum; ama ben kendimi henüz keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir okyanusun kıyısında oynayan, düzgün bir çakıl taşı ya da güzel bir deniz kabuğu bulduğunda sevinen bir çocuk gibi görüyorum.”

 

25 Aralık 1642’de Woolsthorpe’da doğan İngiliz matematikçi, fizikçi, astronom, teolog ve yazar olan (kendi tabiri ile doğa filozofu) Sir Isaac Newton gelmiş geçmiş en etkili ve en büyük bilim insanlarından biridir. Bilimsel devrimde anahtar rol oynayan doğa filozofu, çalışmaları ile bilime inanılmaz bir ivme kazandırmıştır.

 

Büyük Londra Veba Salgını sırasında bütün okullar kapatıldığında 21 yaşındaydı. İki yıllık bir süre zarfında çiftliğinde çekildiği inzivada diferansiyel ve integralin temellerini atmış, optik alanında çalışmalarını çok ileri seviyeye taşımış, yer çekimi ve Newton Mekaniği ve daha fazla alandaki ileri seviye çalışmaları ile 1667 yılında üniversiteye dönmüş ve iki yıl sonra matematik profesörü olmuştur. İnzivadaki 2 yılı ve sonrasında üniversitede 4 yılı ile toplam 6 yıllık bir süreçte dünyayı bütünüyle değiştirecek çalışmalarda bulundu ve teorilerin temellerini oluşturdu.

 

Ünlü matematikçi ve bilim yazarı Ian Stewart, 2012 yılında yazdığı “Dünyayı Değiştiren 17 Denklem” adlı kitapta Newton’ın “yüksek matematik(calculus)” ve “yer çekimi kanunu” denklemlerine yer vermiştir.

"Doğa ve doğanın yasası, karanlıkta saklıydı. Tanrı: Newton olsun! dedi ve her şey aydınlandı." -Alexandre Pope

Newton, Cambridge Üniversitesi’ne gitmeden önce René Descartes analitik geometriyi, Johannes Kepler ise kendi adıyla anılan üç kanundan ikisini bulmuştu. Bu durumu açıklamak için 1976’da meslektaşı Robert Hooke’a gönderdiği mektubunda “Daha uzağı görebiliyorsam bu, benden önceki devlerin omuzlarında durduğum içindir” demiştir.

Newton'un, küçük bir delikten gelen ışığı prizmadan geçirerek beyaz ışığı renklerine ayrıştırdığı optik deneyi...

Bütün bu çalışmalar sırasında, her zaman olduğu gibi, Newton’un karşısında duran insanlar da vardı. Bu insanların kendi hakkındaki eleştirilerine dayanamayan Newton, bir süre bunalıma girdi ve çalışmalarını yayımlamaktan vazgeçti. Ancak yakın dostu gök bilimci Edmund Halley, kendi adıyla anılan bir kuyruklu yıldız bulunmaktadır, bu çalışmaların yayımlanması ve bilime katkı sağlanması konusundaki kararlıydı ve ekonomik durumu iyi olmamasına rağmen kitabın basım masraflarını karşıladı. Bu konuyla alakalı olarak Newton’ın sırdaşı Abraham de Moivre’nin notlarına bakıyoruz: “Halley’in dehası, Newton’ın daha büyük matematiksel dehasını fark etmesi ve Principia’nın basım masraflarını kendi cebinden ödemesiydi. Çünkü Kraliyet Cemiyeti o sırada meteliksizdi.”

 

Kendisinden önceki ve kendisinin katkı sağladığı bilgi birikimini düzenleyip sistematik hale getirmek, uzun yıllar kabul görecek olan bilimsel yöntem geliştirmek temel hedefi olmuştur.

Zamanında kendisinin ve çalışmalarının karşısında duran bir başkan tarafından yönetilmiş, Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica’nın basılmasında zorluklar çıkartmış olan Royal Society’nin başına 1703 yılında getirilen Sir Isaac Newton, hayatının sonuna kadar bu görevde kaldı. 1705’te de isminin önünde bulunan “Sir” ekini, yani şövalyelik ünvanını aldı.

Newton’ın başlıca eserleri şu şekildedir:

  • Method
  • De motu corporum in gyrum
  • Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica
  • Optics
  • Arithmetica Universalis
  • The System of the World, Optical Lectures, The Chronology of Ancient Kingdoms and De mundi systemate
  • Observations Prophecies of Daniel and Apocalypse of St. John
  • An Historical Account of Two Notable Corruptions of Scripture

31 Mart 1727’de Kensington, İngiltere’de vefat eden Newton, yaşadığımız karanlık çağa hala bir ışık tutabilmekte ve insanlara ilham kaynağı ve umut olmaktadır. İnsanlık ve bilim, bu gelmiş geçmiş en büyük bilim insanına çok şey borçludur.

Devamını Oku
17 Ağustos 2020